top of page

  IX. AVŞAR (AFŞAR)

 

            Avşarlar XI. yüzyıldan itibaren mühim roller oynamak sureti ile adlarını zamanımıza kadar yaşatmış biricik Oğuz boyudur. Avşar’lar Reşided-din’de, hükümdar çıkarmış Oğuz boylarından biri olarak zikredilir. Bu keyfiyet Avşar’ın Oğuzlar’ın islamiyetten önceki tarihinde de en güçlü bir boy olduğunu gösterir.

 

            1- Yüzyılda Huzistan’da Avşarlar:

 

            530 (1135-1136) yıllarında Huzistan’da kalabalık sayıda bir Türkmen topluluğunun yaşadığını biliyoruz. Vassaf’ın bildirdiği Avşar ve Salurlar’ın Deşt-i Kıpçak’dan yani Seyhun boylarından Huzistan ve Kuh-Gilüye’ye gelişleri bu tarihten az bir zaman önce olmalıdır. Vassaf’ın bahsedilen kaydına göre, Avşarlar’ın başında Arslan-oğlu Yakup bulunuyordu. Yakup Bey Huzistan kasabasında oturuyordu.

 

            Anadolu’ya gelince; XVI. yüzyıla ait tahrir defterlerinde Avşar adlı pek çok yer adı görülmektedir ki, bunların sayısı birinci sırada bulunan Kayılar’ınkinden sonra geliyor. Bu yer adları da, diğerleri gibi, Anadolu’nun Orta ve Batı bölgelerinde bulunmaktadır. Hatta Rum-eli’nde dahi bu boya ait birkaç yer adı görülmektedir. Bu yer adları Avşarlar’ın Anadolu’nun fetih ve iskânında Kayı ve Kınıklar gibi, birinci derecede bir rol oynadıklarını çok açık bir şekilde göstermektedir.

 

            Kuzey-Suriye Avşarları (XII. XV. Yüzyıl)

            XIV. ve XV. yüzyıllarda başlıca Haleb, Ayıntab ve Antakya bölgesinde yaşayan Türkmenler’in Boz-Ok kolunu teşkil eden boyların başında Avşarlar ile Bayatlar gelmektedir. Yani Avşarlar Boz-Ok kolunun en büyük ve en kuvvetli iki boyundan biridir. Aşağıda Türkiye’de ve İran’da kendilerinden bahsedilecek olan Avşar oymaklarının, Orta ve Batı Anadolu’daki bazı küçük oymaklar müstesna olmak üzere, hepsi bu ana koldan çıkmışlardır. Yine aşağıda görüleceği üzere, Dulkadırlı eli arasında İmanlı Avşarlı adlı mühim bir Avşar oymağı vardı. Bunların Dulkadırlı beğliğinin kurulması ve Sis’in Memlükler tarafından fethi sonucunda Kuzey-Suriye’deki Avşarlar’dan ayrılmış kollar oldukları muhakkaktır.

 

            Kuzey-Suriye Avşarları başlıca üç aile tarafından idare olunmuşlardır. Bunlar Köpek-oğulları, Gündüz-oğulları ve Kut-Beği oğullarıdır. Bu üç ailenin idaresi dışında kalan bir Avşar zümresinin olup olmadığı bilinemiyor. Bu ailelerden Köpek-oğulları’nın Antep bölgesinde, Gündüz-oğulları’nın Amik Ovasında, Kut-Beği oğullarının da Haleb dolaylarında yaşadıkları anlaşılıyor.

 

            XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Avşarlar:

           

            1- Haleb Türkmenleri: Bilhassa birinci bölümde belirtildiği üzere, Ak-Koyunlu ve Safevi devletlerinin askeri bakımdan Osmanlı ve Memlük devletlerinin aksine olarak, Türk göçebe teşekküllerine dayanması Güney-Doğu Anadolu ve Kuzey-Suriye’deki Türk topluluklarından mühim kümelerin İran’a gitmelerine sebep olmuştur ki, bunlar arasında Avşarlar’a mensup olan oymaklar vardır. Bundan dolayı Osmanlı hâkimiyetinin başlarında Haleb Türkmenleri arasındaki Avşarlar aynı topluluktaki diğer oymaklar gibi fazla bir nüfusa sahip bulunmuyorlar. Yani İran’a yapılan göçler sebebi ile onların nüfusları azalmıştır. Kanuni Süleyman devrinin ilk yıllarında Haleb Türkmenleri arasındaki Köpekli-Avşarı ve Gündüzlü-Avşarı kolları (taife) ile bir de müstakil Avşar oymağı görülmektedir.

 

            Avşarlar’ın beş ailenin (yani      Receb, Çerkez, Bahri, Kara-Gündüz, Hacı İvaz) idaresinde bulundukları ve hatta onların adlarına nisbetle anıldıkları anlaşılıyor. Yukarıdaki Avşar Beğlerinin isimleri arasında Çerkez ve Abaza (Hacı ivaz oğlu) adları dikkat çekiyor. Ne tesadüftür ki Avşar Beğlerinin adlarını taşıdıkları kavim yani Çerkez ve Abazalar XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kafkasya’dan Türkiye’ye geldiklerinde onlardan mühim bir kısmı Çukurova’da Avşarlar’ın yaylaklarına yerleştirilmiştir.

 

            2- Boz-Ulus:

 

            Boz-Ulus arasındaki Avşarlar bu elin üç topluluğu arasında da bulunmakla beraber bunların en kalabalık olanları Şam Türkmenleri arasında görülmektedir. Daha önce de işaret edildiği gibi, Boz-Ulus’un bu Şam Türkmenleri kümesi Haleb Türkmenleri oymaklarından meydana gelmiştir.

 

            3- Dulkadırlı Avşarları:

 

            Bu Avşarlar’ın aslında Kuzey-Suriye Avşarları’nın bir kolu olduğuna daha önce işaret edilmişti. Dulkadırlı Ulusu arasındaki Avşarlar Maraş, Kars (Kadirli), Yeni il ve hatta Boz-Ok bölgesine dağılmış bir halde bulunuyorlar. Bunların en mühimi İmanlu Afşarı olup, başlıca Maraş bölgesinde yaşamakta idi.

 

            4- Yeni-İl:

 

            Yeni-il’deki Avşarlı’dan üç oba (Boynu Kısalu, Delüler, Sekiz) Köpekli Avşarı’na diğeri de (Bidil Afşarı, Taifi Afşarı, Kızıl Süleymün vs.) İmanlu Afşarı’na mensup bulunuyordu. Bu İmanlu Afşarı obalarından kalabalık nüfuslu Bidil Afşarı teşekkülü, Yeni-il’in çözülmesi üzerine batıya göç etmiş ve Ankara’nın Bala kazası dahilinde yurt tutmuştur. Ankara’da Mugan gölü yakınındaki bir yer de bu oymağın adını taşımaktadır.

 

            5- Sis (Kozan):

 

            XVI. yüzyılda sis yöresinde kalabalık bir Avşar kolu yaşamaktadır. 1519 tarihinde Sis yöresindeki Avşarlar 28 obaya ayrılmışlardır.

 

            Avşarlar’ın Orta ve Batı Anadolu’da yer adlarına sahip Oğuz boyları arasında en başta gelen teşekküllerden biri olduğuna daha önce işaret edilmişti. Bunun yanı sıra o bölgedeki Yörük toplulukları arasında da bu boyun adını taşıyan bazı oymaklar görülmektedir.

 

            6- Uşak:

 

            Uşak bölgesi XVI. yüzyılda oldukça mühim bir Yörük topluluğunun yaşadığı bir yer idi. II. Selim devrinde bu Yörük topluluğu arasında oldukça büyük bir Avşar oymağı da görülmektedir.

 

            7- Aydın:

 

            Aydın’ın Boz-doğan kazası dâhilinde Çullular adlı bir oymak arasında 28 vergi nüfuslu Avşar adlı bir oba bulunduğu gibi,  Birgi çevresinde de nüfusu bunun kadar olan Avşarlu ve Balabanlu adlı başka bir oymak vardı.

 

            Bunlardan başka Ankara’nın güney batısında yaşayan Haymana adlı topluluğa mensup Sivri-Hisar toprağındaki Sanlu oymağının obaları arasında Afşar adlı bir oymak görülmektedir.

 

            XVIII. Ve XIX. Yüzyıllarda Avşarlar:

            Bu bahiste yalnız Haleb Türkmenleri Avşarları’nın torunları söz konusu edilecektir. Ana boyun asıl kalıntısı olan bu Avşarlar’ın İran’a giden boydaşları gibi, kuvvetli bir birlik duygusuna sahip bulundukları görülüyor. Bu sebeple, türlü amillere rağmen, onlar Fırka-i İslahiyye gelinceye kadar güçlü ve mağrur bir oymak olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.

...

  • b-facebook
  • Twitter Round
  • Instagram Black Round
bottom of page